Gözyaşlarıyla Karşılandılar

Kutsal topraklardan dönen hacılar, yakınları tarafından sevinç gözyaşları ve salavatlarla karşılandı.

İnzar Turizm Hac ve Umre Organizasyonu aracılığıyla hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklara giden Batmanlı hacılar, hac ibadetini yerine getirip, memleketlerine geri dönmeye başladılar.

Uçakla indikleri Şanlıurfa’dan Batman’a karayoluyla gelen hacılar, aileleri ve yakınları tarafından sevinç gözyaşları içinde ve salavatlarla karşılandılar.

Hacılardan Mustafa Yılmaz, “Hac farizasını yerine getirebilmek için Mekke topraklarına gittik. Gerçekten çok güzel yer. Herkesin gidip görmesi gereken yerler. Şu an çok heyecanlıyım ve anlatmakla anlatılamıyor. Ancak gidip görmek, yaşamak lazım. Allah hepimize hayırlı bir şekilde kısmet eder inşallah. Tüm arkadaşlara da tavsiyelerde bulunuyoruz. En kısa zamanda gidin, görün o mübarek yerleri. Mekke’de, Medine’de kılınan bir namaz normal namazlardan bin kat sevap daha fazladır.” dedi.

“Askerlerinin baskısı fazlaydı”

Mekke ve Medine’de Suudi askerlerinin hacılara çok fazla baskı yaptığını anlatan Salih Ulutaş, “İnzar grubuyla biz hacca gittik. Bütün Müslümanlara tavsiyem İnzar şirketini kabul etsinler. Onunla gitsinler. Çünkü hac farizamızı en güzel şekilde yerine getirdik. İnsan orada öyle bir düşünceye kapılıyor ki Hazreti İbrahim, İsmail ve Hacer Aleyhisselamın sıkıntılarına müşahede ediyor. Orada ibadetlerimizi yaptık. Allah-u Teâlâ herkese İslami bir şuur versin. Birlik, beraberlik ve vahdet için Müslümanlara bol bol dua ettik. Cezaevlerinde bulunan Yusufi kardeşlerimizin kurtuluşu için dua ettik. Yalnız Suudi askerlerinin Müslümanlara karşı çok fazla baskıları vardı. Her tarafı kapatıyorlar, yasak diyorlar, engeller çıkarıyorlar. İnanın nasıl ki İsrail askerleri Filistinlilere sıkıntı veriyorlarsa Suudi askerleri de o kadar Müslümanlara eziyet ediyorlar. Namaz üzerinde hacıları yere fırlattıklarına müşahede ettim.” ifadelerini kullandı.

“Oraya gider gitmez insanın duygusu birden değişiyor”

Hacca gider gitmez kişinin çok farklı bir duyguya kapıldığını belirten Aliye Aslan ise şunları söyledi:

“Öncelikle hacca giden bütün hacıların hacları kabul olsun ve Rabbim bir daha hacca gitmek isteyenlere de nasip etsin. İlk gittiğimizde orda duygularımız bambaşkaydı. Oraya gider gitmez insanın duygusu birden değişiyor. İnsan ailesini ne kadar çok sevse bile orada Beytullah ve peygamber aşkı kat kat artıyor ve orada bütün insanlığın, bütün ümmetin bir olduğunu görüyorsun. Çeşit çeşit insanların hepsi orada Allah’ın birliği için toplanıyor. Duygularımız sanki baştan tazeleniyor ve yeni yeni duygular hissediyorsun. Ben ilk defa Beytullah’ı gördüğümde aniden içime bir his, sevinç düştü. Hacca gidişim ani olduğu için kendimi orada Allah’ın bir misafiri olarak gördüm. Bu duyguyu bize tattırdığı için Rabbime çok şükrediyorum. Allah herkese nasip etsin inşallah.”

“Çok mutlu ve sevinçliyim”

Hac ibadetini yerine getirdiği için çok mutlu ve sevinçli olduğunu dile getiren Emine Şimşek, “Çok duygulandık. Böylesi manevi bir havayı teneffüs ettiğimiz için çok mutluyuz. Allah’a şükürler olsun ki haccımızı güzellikle yerine getirdik. Bundan sonra da hacı olduk. Bundan sonra da Hacı gibi yaşayacağız İnşallah. İnzar Turizm’den de Allah razı olsun. Allah herkese nasip etsin. Şu anda duygularımı anlatamam. Çok mutlu, sevinçli ve duyguluyum. Hacca gitmeyi çoktan istiyordum. Allah bana nasip etti.” dedi.

“Orayı görmek ve yaşamak lazım”

Haccın anlatılamayacağını ancak yaşanması gerektiğini ifade eden Cemal Aslan da “Orasını bildiğiniz gibi anlatılmaz, anlatılması mümkün değildir. Orayı görmek ve yaşamak lazım. Resulullah’ın ve sahabelerinin yaşamış olduğu o manevi havayı teneffüs etmek lazım. Gerçekten dünyada eşi, benzeri bulunmayan bir yerdir orası. Her yönüyle çok güzeldi.” şeklinde konuştu.

“Genç yaşta gitmeyi tavsiye ediyorum”

Genç yaşta hac farizasını yerine getirmenin mutluluğunu yaşayan Emrullah Tekin de duygularını şöyle dile getirdi: “Rabbim bu genç yaşta hacca gitmeyi bize nasip etti. Şükürler olsun. Orayı anlatmaya gerçekten kelimeler yetmez. Ancak yaşanır. Genç yaşta gitmeyi bütün gençlere tavsiye ediyorum. Ömürlerinde bir kez olsa dahi mutlaka ama mutlaka görmeleri lazım diyorum.”