Batman’da Mısır Protestosu

Batman’da onlarca sivil toplum kuruluşu, düzenledikleri basın açıklamasıyla Mısır’da 9 gencin Sisi cuntası tarafından idam edilerek katledilmesini tel’in etti.

Batman Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu öncülüğünde bir araya gelen onlarca sivil toplum kuruluşu, Mısır’da cunta yönetiminin darbe karşıtı 9 genci idam etmesini düzenlediği kitlesel basın açıklamasıyla tel’in etti.

Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde düzenlenen basın açıklamasına STK’ların yanı sıra siyasi parti temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. Burada Sisi aleyhine sloganlar atan Batmanlılar, idam kararına tepki gösterdiler.

m

Düzenlenen basın açıklamasını okuyan Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu Dönem Sözcüsü Mehmet Latif Kaya, Mısır’daki insan hakları ihlallerinin ve idamların son bulması adına insani ve İslami hassasiyet taşıyan tüm yapı, kurum ve kuruluşları göreve çağırdıklarını söyledi.

Kaya, “Mısır’daki halk devriminden sonra Mısır tarihinde ilk defa cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması kararı alınmış 30 Haziran 2012’de Muhammed Mursi seçimle göreve gelen ilk cumhurbaşkanı olmuştu. Ancak, seçilen ilk cumhurbaşkanı olarak ilk yılını henüz dolduran Mursi; ABD, israil, Suudi Arabistan ve BAE’nin desteklediği Sisi’nin komutasındaki Mısır ordusu tarafından, yapılan bir darbeyle iktidardan düşürülmüştü. Böylece Mısır halkı, kendini yeniden bir cunta rejiminin baskıcı ve insafsız yönetimi altında bulmuştur.” dedi.

“Yüzlerce kişiye idam cezaları verilmiştir”

Darbe sürecinin oldukça kanlı geçtiğine, darbe karşıtı sivil gruplara yönelik katliamlar, yargısız infazların durmadan devam ettiğine dikkat çeken Kaya, “Bu katliamlarda sayısı henüz tam tespit edilememiş binlerce masum insan katledilmiştir. Yoğun gözaltılar, gözaltında ve cezaevlerinde işkence, işkence ile alınan ifadelerle Sisi rejiminin askerlerinin ve silahlı çetelerin suçları, şiddet karşıtı sivillere yüklenmiştir. Çoğunlukla avukat yardımı dahi alamayan siyasi mahpuslar askeri ve sivil mahkemelerde yargılanmaktadır. Siyasiler, âlimler, aydınlar, hukukçular, sivil toplum yöneticileri, akademisyenler, gençler, gazeteciler ve aktivistler adil yargılanma imkânı sağlanmadan çok ağır suçlarla yargılanmışlardır. Bu yargılamalarda yüzlerce kişiye idam cezaları verilmiştir.” diye konuştu.

“İdamların durdurulması çağrısına rağmen Sisi ve dikta rejimi dünyanın gözleri önünde infazları gerçekleştirme cüretini göstermiştir”

Kaya, “Mısır’da 2015 yılında bomba yüklü araçla düzenlenen bir saldırıda hayatını kaybeden Başsavcı Hişam Bereket olayı ile ilgili 9 İhvan’ı Müslimin mensubuna verilen idam cezaları 20 Şubat’ta infaz edildi. Suikast davasından yargılanan Müslüman Kardeşler Teşkilatı üyesi kardeşlerimiz, Kahire’deki İstinaf Cezaevi’nde idam edilerek şehit oldular. Ancak başsavcıyı öldürmekle suçlanan kişiler, daha önce yaptıkları açıklamalarda söz konusu itirafları işkence altında kabul etmeye zorlandıklarını söylemişlerdi. Başsavcının kızı Merve Bereket de hüküm giyen kişilerin babasının öldürülmesinde rolü olmadığını belirtmiş ve idamların durdurulmasını talep etmişti. Yine Uluslararası Af Örgütü de tutuklananların sorgulama sırasında işkence altında itirafa zorlandıklarını belirterek Mısır’ı idamları derhal durdurmaya çağırmasına rağmen, zalim Sisi ve dikta rejimi ne yazık ki dünyanın gözleri önünde infazları gerçekleştirme cüretini göstermiştir.” ifadelerini kullandı.

“Avrupa ve sözde gelişmiş ülkeler İslam coğrafyasındaki zulümlere ve idamlara kayıtsız kalarak bu suçlara ortak olmaktadır”

İdamların son bulması adına herkesi sorumluluk almaya davet eden Kaya, son olarak şunları söyledi:

“Mısır’daki insan hakları ihlallerinin ve idamların son bulması adına insani ve İslami hassasiyet taşıyan tüm yapı, kurum ve kuruluşları göreve çağırıyoruz. Kendi ülkelerinde idam hükümleri uygulamayan ve her fırsatta idama karşı olduklarını vurgulayan Avrupa ve sözde gelişmiş ülkeler, İslam coğrafyasındaki zulümlere ve idamlara kayıtsız kalarak bu suçlara ortak olmaktadır. Özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği İnsan Hakları Komitesi, Arap Birliği İnsan Hakları Komitesi, BM İnsan Hakları Komitesi, BM İnsan Hakları Konseyi gibi yapılara idamların normalleşmesini engelleme adına çağrımızı yineliyor.”

Basın açıklaması yapılan duanın ardından son buldu.